İmar planlaması, bir kentin geleceğini şekillendiren en önemli mühendislik ve şehircilik süreçlerinden biridir. Hem bireysel hem kurumsal yatırımlar için yasal ve güvenli bir zemin sağlayan imar planları, şehirlerin düzenli büyümesini, altyapıların etkin kullanılmasını ve yaşam alanlarının insan odaklı biçimde tasarlanmasını mümkün kılar.

 

İmar planlama süreci dört temel aşamadan oluşur: Mekânsal Strateji Planları, Çevre Düzeni Planları, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planı.

 

  • Mekânsal strateji planları Türkiye geneli için büyük ölçekli bir vizyon çizerken,

  • Çevre düzeni planları illeri ve bölgeleri kapsayacak şekilde daha yerel stratejiler geliştirir.

  • Nazım imar planları, kentlerin makro düzeyde gelişimini yönetirken,

  • Uygulama imar planları, bireysel yapılaşmanın başladığı, arsa sahiplerinin doğrudan ilgilendiği plandır.

 

 

Uygulama imar planları; konut, ticaret, sosyal donatı, yeşil alan, okul, yol ve diğer kamu hizmet alanlarını içerir. Bu planlar, yapılaşmaya başlanmadan önce ruhsat alınması için zorunludur. Dolayısıyla bir arsada ne tür yapılaşma yapılacağı, kat yüksekliği, çekme mesafesi gibi tüm detaylar bu planda belirlenir.

 

İmar planlaması sadece mühendislik disiplini değil; aynı zamanda sosyoloji, ekonomi ve çevre bilinciyle iç içe bir süreçtir. Nüfus artışı, göç, ulaşım sistemleri, doğal afet riski gibi birçok faktör planlama aşamasında göz önüne alınır. Özellikle deprem riski taşıyan şehirlerde, doğru yapılan bir imar planı hayat kurtarır.